BioShock Evreni

can ermiş
12 min readFeb 16, 2021

--

Evet biliyorum sene 2021 ve BioShock anlatıyorum. Biraz geç kalmış olabilirim. İlk oyunu 2007 senesinde Irrational Games tarafından piyasaya sürülse de 2016 senesinde remastered sürümü ile günümüze uygun grafiklere kavuşmuştur. O yüzden grafik takıntınız varsa bile artık oynamanıza engel değil.

Bu yazı BioShock serisi hakkında değil BioShock serisinin ilk oyunu ve daha çok BioShock evreni hakkında olacak.

BioShock’a ilgi duymamın en önemli nedeni şüphesiz evreni oldu. Evren hakkındaki bilgileri de oyunu oynarken ve oynadıktan sonra almış olmam da biraz tezat tabiki. Yani ben evreni kitabından ya da internetten öğrenip sonra oyuna girmiş biri değilim ama bu kötü de olmadı. Bu yazıyı okuyup oyunu oynayacak birileri olur mu bilmiyorum ama eğer olursa gördüğü şeylerle ilgili önceden bilgi sahibi olması bence benim deneyimimden daha güzel olacaktır.

Evren oluşturma işlerinin hastası biri olarak oluşturulan evrenin fantastik, ütopik ya da distopik olmasıyla ilgili pek ayrım yapmıyorum. BioShock da aslında Anrew Ryan’in bir ütopyası olsa da distopyaya dönüşmesi kaçınılmaz olmuş. Evrenin ve oyunun zaman başlangıç çizelgeleri birbirinin aynısı değil. Evrenin oluşumu, ütopya olarak sürmesi ve distopyaya dönüşmesi olarak üç evreye ayırırsak oyunumuz üçüncü evrede geçiyor. Bunun için örnek vermem gerekirse çok popüler olan Game of Thrones evreni de oluştuktan sonraki evrelerinde dizisinin başlangıcını görüyoruz. Yani sur çoktan yapılmış :)

Oyun kitaptan önce çıkıyor. Kitabındaki evreni temel olarak alıyor. Kitaptaki tasvir edilmiş Rapture şehrinde geçiyor bu da oyunu oynarken benim daha fazla evrenle ilgili şeyler öğrenme açlığıma neden oluyor. Oyun fps türünde ve hikayesi olan bir oyun olduğu için hikayesi bitene kadar oynayıp kapatabilirsin ya da benim yaptığım gibi dur hikaye devam etsin de şuraya da bakıyım şuradaki materyali de inceleyeyim diyerek evren hakkında daha çok bilgi almak isteyebilirsin. Bu yüzden keşfetmekle geçirdiğim dakikalar oyundaki en sevdiğim dakikalardı. Bu da tabiki evrenin güzelliğinden dolayı. Yani evren belli, kişiler belli, Rapture şehri belli, silahlar belli, kurallar belli. Bu materyaller tamamen evrenle birlikte geldiği için oyun bunları kullanarak bir hikaye anlatıyor. Hikaye anlatışı da güzel olmakla beraber az önce bahsettiğim gibi hikaye biter oyunu silerim gibi düşündüğüm oyunlara göre çok daha farklı bir oyun. Hikaye bitmesin evreni daha çok araştırayım hissi veren bir oyun.

Burda önemli nokta bunun oyun içinde yapılabiliyor olması. Muhtemelen herkesin başına gelmiş olan bir film bitince internetten daha çok kaynak bularak filmin evreninin içine dalma olayını hali hazırda oyun devam ederken yapabiliyor olmak çok büyük artı. Bu özelliği itibariyle benim yine beğendiğim bir oyun olan Batma Arkham City’yi örnek verebilirim. Arkham adasında deliler hastanesinden ses kayıtları, hasta görüşmeleri gibi materyaller toplayarak oyundaki karakterler hakkında ekstra bilgi alabiliyor olmak güzel bir detaydı. Örnek olması açısında Bane’in hikayesini internetten açıp okumak yerine oyunda dolaşırken bir kayıt bulup okumak birbirinden çok farklı iki his.

Andrew Ryan

Andrew Ryan

Burayı wikipedia bilgileriyle doldurmak yerine hızlıca geçmek istiyorum. Ryan Rusya’da devrim öncesine ve savaşın ortasına doğar. Önce Çar baskılarını sonra Bolşevik devrimi nedeniyle ailesinin işinin yok oluşunu görür. Bu arada komünist rejime dirençten dolayı teyzesinin ölümü gerçekleşir ve babası onu da alarak ülke dışına kaçar. Sovyet yönetimi ve ardından gelen baskıcı rejim ile birlikte Ryan, tüm devlet adamlarından ve devlet işlerinden nefret eden birisi haline gelir. Hatta kurtuluşun sanat ve bilim ile olacağını düşünüp, devlet adamlarına “parazitler” benzetmesi yapar. Ryan özgürlük ve kendi emekleriyle daha da büyük bir insan olmak için Amerika’ya göç eder. Burada gerçekten çok başarılı bir iş insanı olması öyle uzun da sürmez. Daha çok yatırım üzerinden servetini kazanıp kendisine bir orman satın alır. Rusya’daki gibi kendi kazandıklarını parazitlerin gelip elinden almadığı için bu ülkeyi gerçekten çok sever ancak sonraları kendi ormanı için tanrının insanlığa verdiği bir alan olduğunu ve park olması gerektiğinin öne sürenler ortaya çıkar. Hükümet de ormana el koyarak park yapmak için karar alır ancak Ryan kendi emekleriyle inşa ettiklerine yine parazitlerin göz koyduğunu görünce tüm ormanı yakar ve onlara vermez. Rusya’dan sonra Amerika’da da parazitler ile ilgili sorunlarla karşılaşır ve yeryüzünde kendi ideallerinde bir yer olmadığına kara verir. Onun kafasındaki yerde özgürlük vardır ancak böyle bir yerde sağlıklı yaşam mümkündür. Bu yüzden kendi ekonomik gücünün de farkında olarak bu yeri kendisi inşa etmeye başlar.

1945 yılında Ryan ve onun sağ kolu diyebileceğimiz güvenlik şefi Sullivan ile birlikte başka bir yere özgür şehir kurma fikri ortaya çıkar. Düşünceleri tam bir ütopya ve gerçekleşmesi zor gibi gözükse de Kuzey Atlantik denizinin altına bir şehir inşa etmek için mühendisler işe alır. Gemiyle malzemeleri taşıya taşıya bir deniz fenerinden denizin altına girişi olan şehir kurarlar. Şehrin adı Rapture City olur. Bu şehrin inşası sırasında giriş çıkışlar mecburen olsa da inşaat işleri bittikten sonra kesinlikle girenlerin çıkamayacağı bir şehir olacaktır. Çünkü buranın dış dünya tarafından bilinmemesi Ryan’a göre çok ama çok önemlidir. Ki burada bence de çok haklı öğrenseler gelip kesin dağıtırlardı. Ya da vergiye falan bağlarlar xd.

Rapture Şehri

Şehir tamamen kendi kendine yetebilecek şekilde dizayn edilmiş bir mühendislik harikasıdır. Hiçbir sebeple bu şehirden dışarı çıkmaya ihtiyaç kalmamıştır ancak henüz şehirde kimlerin yaşayacağı belli değildir. Ryan’a göre bilim ve sanatın özgürce icra edilmesi için öncelik bu alanlara olmalıdır ve yeryüzünden kendi seçtiği insanlara bu teklifleri yapar. Riskli gözüken bir iş olsada Rapture dışındaki dünyada daha yeni Hiroşima felaketi yaşanmış ve tüm dünya savaşların ortasında olduğu için bilim ve sanatla ilgilenen insanlar için bu teklif birer piyango gibi gözükür. Öncelikle hayatlarını kurtarmak isteyen bu insanlar Rapture’a gelince buranın sığınak değil gerçekten yeni bir dünya olduğu fark eder. Buraya gelenlerin referansları ile nüfus giderek artar ama unutulmasın dışarıdan insanlar kaçmak için buraya gelmeyi teklif edemezler. Çünkü zaten içinde olanlar hariç varlığını bilen yok. Başlangıçtaki tek kural ise “Giren çıkamaz.”

Rapture Şehir Girişi

“Ben Andrew Ryan ve size bir soru sormak için buradayım: Bir insan kendi alın terinde hak sahibi olamaz mı? Hayır, der Washington’daki adam. O ter, fakirlere aittir. Hayır, der Vatikan’daki adam. O ter, Tanrı’ya aittir. Hayır, der Moskova’daki adam. O ter, herkese aittir. Ben bu cevapları reddettim. Bunların yerine başka bir şeyi seçtim. Ben imkansızı seçtim. Ben… Rapture’ı seçtim. Sanatçıların sansürden korkmayacağı bir şehir. Bilim insanlarının gereksiz bir ahlakla sınırlandırılamayacağı bir şehir. Mükemmelin, değersizler tarafından sınırlanmadığı bir şehir… Alın terinizle, Rapture sizin de şehriniz olabilir.” Andrew Ryan

Ryan Rusya ve Amerika sistemlerini ve “parazitlerin” müdahaleleri onun görüşüne ters olduğu için ekonomi ile sosyal hayatı özgür bırakmış durumdadır. Yani siz sadece çalışın, bilim ve sanat üretin gerisini ben karşılarım gibi bir durum söz konusu değil. Şehrin kendi para birimi ve ticaret sistemi mevcut. Aynı zamanda mahremiyet de Rapture şehri içinde olan özelliklerden birisi. Bölümler, bölgeler, evler, odalar ve kilitli kasalar serbest. Mülkiyet sahibi olmak da serbest ve bunu karşılığında Ryan’a bir şey borçlu değilsiniz. Yani bu Ryan’ın ütopyası hem kapitalizme hem de kömünizme karşı bir anlayış. Mülkiyet serbest ancak vergi sistemi de yok. Sınıf farkı konusuna da daha sonra değineceğim.

Rapture şehrinde bilimin gelişmesinin önündeki engeller olmadığı için gelişim de haliyle gerçekten çok hızlı ve sağlam. Dış dünyadaki din, ahlak, savaş gibi bilime ve sanata karşı çok büyük engeller oluşturan unsurlar Ryan’ın ütopyasında yok. Dünyanın dört bir yanından özenle seçilen bu üstün beyinler, önlerindeki muhtemel engeller de alınınca önlenemez şekilde şehri ileriye götürdüler. Bilim ve teknolojideki bu gelişim sayesinde şehrin genel işlerini yapmak için robotlar da üretilmiş oldu. 1945–1955 yılları arasında dış dünyada insanlar toprak için birbirlerini öldürüp, şehirlere bombalar atıp, açlık ve yoksullukla savaşırken; Rapture ütopyası güvenlik, temizlik ve bakım işlerini robotlara bırakmış durumdaydılar. Sonra bahsedeceğimi söylediğim sınıf farkı olayı da burda devreye giriyor. Zaten şehre getirilen insanların hepsi özenle seçilen ve dış dünyada birbirlerine yakın sınıftaki insanlar olduğu için günlük işler konusu sıkıntı yaratabilirdi. Aslında bu haklı bir sorgu olurdu ancak bu işleri alt bir tabaka oluşturup onlara yaptırmak yerine, o işleri robot ve makinelere bıraktılar.

Frank Fontaine

Yazmaya başlayınca buralara kadar uzayacağını düşünmemiştim. Yorumdan çok bilgi vermek gibi bir yazı oldu. Bu yüzden bir bu kadar daha yazılacak konu olsa da buradan sonrası daha yorum ağırlıklı olarak devam edecek. Bu yüzden Frank Fontaine’in Rapture’a gelişi ve yükselişini atlıyorum.

Frank Fontaine’in Rapture şehrine gelişi sonrası ütopyadan distopyaya doğru gidiş başlamış oluyor. Frank aslında dış dünyadaki kapitalist sistem gibi Ryan’a karşı bir rakip olarak ortaya çıkıyor.

Dr. Tenenbaum ve ADAM

Rapture’ın ilerleyen yıllarında tek kural olan dışarı çıkma yasağı da kaçakçılar tarafından delinmeye başlıyor. Bu sırada balıkçılık yapan kaçakçılar dış dünyaya gidip gelmeye başlıyorlar ve bu sırada okyanus altındaki tehlikeli canlılar yüzünden bir balıkçı kolunu kaybediyor. Sonrasında deniz salyangozlarının adamın kolunun yeniden ortaya çıkarttığını keşfeden bilim insanı Dr. Tenenbaum bu canlılar üzerine araştırmalarını yoğunlaştırıyor. Araştırmalarında bu canlılardan özel bir sıvı elde ediyor ve bu sıvı insan genetiğini değiştirerek onlara özel güçler kazandırıyor. Bu sıvı maddeye Adam ismini veriyor. Bu isim de zaten ilk insan figüründen ortaya çıkan bir isim. Bu güçlere de Plasmid adı veriliyor. Bu maddenin kullanılması için insanlarda bazı enerjilerin olması gerekiyor bu enerjiye de Eve (Havva) adı veriliyor. Yani insanlar çeşit çeşit süper kahraman güçlerini kullanmak için vücutlarında Adam enjekte etmeliler ve bunu yapacak enerji içinde Eve’ye ihtiyaç duymaktadırlar.

Şimdi burda evren hakkındaki bazı etik sorgulara girdim. Dr. Tenenbaum bu gelişmeyi aslında tamamen insan sağlığını geliştirmek için keşfediyor. Bu güçlerin sınırı genişledikçe ortaya çıkan durum aklın alabileceğinin çok üstüne gitmeye başlıyor. Ve bu üretilen madde dış dünyadaki nükleer füze gibi uğruna savaşılacak bir şeye dönüşüyor. Bu noktada bağımlılık da yapan ve kullanan bir çok insanı yokluk durumunda zombiyi andıran beyinsiz bir orduya dönüşüyor. Burada Ryan’ın ütopyası gereği bilimin önüne engel koymaması beklenir ve öyle de oluyor. Bilimin gelişiminin önüne geçmeyip yasak getirmemesi yıllarca uğraştığı ütopyasının distopyaya dönüşmesine neden oluyor. Eğer bu işin önünü baştan kesseydi ütopyasını ve ideallerini bozmuş olacaktı hatta nefret ettiği “parazitlerden” biri haline gelecekti ancak bu yaptırım Rapture şehrinin devamını sağlayacaktı. Bu durumda napardım? Napardık? Şu anda bozulan sistemi görüp bu soruyu cevaplamak kolay olsa da o durumda nasıl cevaplar verirdik?

Bu konu dış dünyadaki uyuşturucu madde kullanımın serbestliğiyle kısmen benzese de bence çok ayrı konumdalar. Uyuşturucu sağlık için değil zevk için olan bir madde iken Adam daha çok sağlık ve gelişim için ortaya çıkarılan bir madde. İkisininde sonunda bağımlı ve özgür iradeden uzak bireyler ortaya çıkarması ile benzerlikleri de var. Dış dünyada genellikle yasak olan uyuşturucu, kullanan kadar toplumu ve sistemi de tehlikeye attığı için yasak. Ancak Rapture da yasak yok. Yasak olmayan bu şehir de günü sonunda bağımlı, zombivari insanların yakıp yıktığı bir harabeye dönüşmüş durumda.

“Parazitler üç şeyden tiksinir: özgür irade, özgür ticaret ve özgür insanlar.” Andrew Ryan

Ryan ve Tenenbaum

Hızlı geçtiğim konulardan biri de Frank ve Ryan arasındaki savaş durumu oldu. İki büyük şirketin savaşında Frank’in elinde bağımlı ordusu olsa da Ryan’ın gelişmiş robotlardan oluşan güvenlik sistemi galip geliyor. Frank öldü sanılıyor ancak ölmedi ve korkmayın bu spoiler değil. Frank’in ortadan kaldırılmasından sonra Rapture şehrini geri kazanmak isteyen Ryan, kendi ideallerinden ödün vermek durumunda kalıyor ve Frank’in şirketinde çalışan Dr. Tenenbaun’u kendi tarafına çekerek Adam üretimini kontrol altına alıyor. Burada bazı kısıtlamalar ortaya çıkıyor ancak yasak değil. Günümüzdeki sokağa çıkma kısıtlaması gibi xd. Ryan Adam üretimi yasak olmasın ancak herkesin her yerde kullanabileceği bir şey de olmasın istiyor. Tenenbaun’u da kendi tarafına aldığına göre sorun bitti sanıyor ancak bu maddenin varlığı bir kere bilinmiş. Köpek balığının dişine kan değdi mevzusu gerçek oluyor ve Rapture içinde deniz salyangozu neslinin tüketene kadar Adam bulma arayışı devam ediyor. Yasak bile olsa yasağı delmeyi göze alabilecek kadar bağımlı olmuş bir şehir var ortada. Ve tabiki bu işten çıkar sağlayan bilim insanları. Deniz salyangozlarının nesli nerdeyse tükenince Ryan bu maddenin tamamen ortadan kalkmasını da istemiyor ve bir çare istiyor. Dr. Tenenbaum bu noktada devreye girerek hazır durumda olan Adam stoğunu insan vücutlarındaki kanla karıştırıp canlı bireylerin içerisinde hem depolamak hem de üretimi arttırmak istiyor. Bunun için gözetim altında tutulan insan denekler gerekmekte ve işte tam burda Ryan yeniden ideallerini deliyor. Artık baştaki o ütopya sahibi Ryan yerini yavaş yavaş güçleri tamamen eline almaya çalışan bir krallığa doğru gidiyor. Tıpkı “parazitler” gibi.

Bu gelinen noktadaki değişimin şöyle de düşündürücü bir hali var ki artık Rapture şehrinde sınıf farkını da geçen bir durum söz konusu. Hatta insan canının birer damızlık dana durumuna düşmesine bile göz yuman bir Ryan hükümdarlığı. Hepsi Rapture şehri ve belki de gerçekleştirdiği bu ütopyanın yıkılmaması için. Şehri yıkılmasın diye gerekirse Rapture ütopyası Rapture distopyasına dönüşebilir. Buna razı olan Ryan dış dünyadan bu sefer özenle seçtiği üstün beyinler yerine; mahkum, evsiz ve yaşamlarının değersiz olduğunu düşündüğü insanları Rapture’a getiriyor. Tabiki cinsiyet ve yaş gruplarına göre birçok kategoride deneyler yapılıyor. Deneyler sonucu Dr. Tenenbaum çok garip bir şeyle karşılaşıyor. Adam’ı insan vücudunda arttırmak mümkün ancak her insan vücudunda değil. Hatta tek bir tip için mümkün. Küçük kız çocukları yani Little Sisters.

Little Sisters ve Big Daddy

Little Sisters

Little Sisters Project adındaki bu yeni durumun bir artı noktası daha var. Bu küçük kızlar yeni ölmüş insanların vücutlarında kalan Adam’ı da şırıngalar içerisine çekebiliyorlar. Ve bunu şehirde yapabilen tek kişiler bu yüzden daha da önemli bir hal alıyorlar.

Bu arada bu projenin ilk kızı olan kişi Elenaor, bu isim ilk oyun için önemli olmasa da sonradan önemli bir hale geliyor ancak bu kadar yazı yazdım hala oyuna gelemedim xd. Evren anlatmaya devam çünkü en çok etkileyen nokta evren. Koca evrene de nokta dedim ama neyse.

Küçük bedenleri Adam ile dolup taşan kız kardeşler artık birer insan olmaktan çıkıyorlar. Çünkü halüsinasyonlar ve Adam’a olan bağımlılıkları tüm sevimliliklerini ellerinden alıyorlar. Artık Adam makinesi küçük robotlar haline geliyorlar. İşte bu durum da Rapture içerisindeki bağımlılar için onları birer av haline getiriyor. Hatta bağımlılar artık grup olarak kız kardeş avına çıkıp onların kanındaki Adam’ları vahşice almaya yeltenir duruma geliyorlar. İşte bu nokta da Ryan küçük kız kardeşleri korumak için onlara birer ölüm robotları yaptırıyor. Bunlar da Big Dady’ler.

Little Sisters ve Big Daddy

Big Dady

Big Dady’ler Rapture şehrindeki başka bir bilim insanının projesi. Amaç tamamen tüm hayatını Küçük kız kardeşleri korumak için ortaya koyan birer koruma robotu yapmak. Ancak hazırlanan özel robotik giysinin içine insanın girmesi ile yarı insan yarı robot birer canlı ortaya çıkıyor. Her kız kardeşe bir tane olmak üzere çok sayıda Big Dady üretiliyor ve gerçekten (ideal) bir baba-evlat gibi oluyorlar. Artık Rapture içinde özgürce dolaşabilen kız kardeşlere hala bazı bağımlılar tarafından saldırı gelse de karşılaştıkları bu tanklar, onları ezip geçiyor. Elenaor gibi yaratılan ilk denek olan Big Dady’de ikinci oyun için önemli. Onun ismi de Denek Delta. Daha bilimsel mühendis işi isimlendirme. Ben olsam Denek X veya Project A falan koyardım xd.

‘Would you Kindly’ by Dan Mumford

Atlas

Atlas karakteri Ryan — Frank savaşından sonra ortaya çıkan bir devrimci. Ryan’ın dönüştüğü kişiden rahatsız olanların yanında birleştiği ve liderleri olarak gördüğü kişi. Daha çok evsiz, fakir ve bağımlı insanlardan oluşan bir topluluk ile zenginlerin, bilim insanların oluşturduğu topluluk olan Ryan’ın topluluğuna karşı geliyor. Resme yakından baktığınızda bir rus çarına dönüşmüş Ryan ve ona karşı ayaklanan bolşeviklerin lideri Atlas benzetmesi yapılabilir ancak işin içine girdiğimizde durumu daha iyi anlıyoruz. İşin içine girme kısmı da oyunla birlikte mümkün oluyor. Oyuna başladığımızda bizimle telsizle temasa geçen ve bize ortamı anlatan kişi Atlas oluyor ve başlangıçta Ryan’ın ütopya hayallerini de bilmediğimiz için direkt saf kötü biri olarak tanıyoruz. Doğal olarak da kötülüklerin efendisi Ryan’a karşı olarak yine ona karşı savaşan Atlas’ın yanında buluyoruz kendimizi. Spoiler vermeden anlatmak biraz zor olsa da kısaca durum bu.

Oyunun başı, özellikle benim gibi BioShock evrenini daha önce bilmeyen biri için, tamamen kime güvenip güvenemeyeceğimizi bilmediğimiz bir ortam halinde. Ryan, Atlas ve Tenenbaum dışında yolda bulduğumuz karakterlerin günlükleri ve ses kayıtları ile birçok açıdan birçok farklı hikaye duyuyoruz. Ancak Atlas’ın İrish aksanı ile konuşması beni bir tık onun yanına itmedi değil xd. Benim için İrish ve özellikle Dublin aksanıyla konuşulan ingilizce ve ezilmişlerin yanında olma duygusu engellenemez bir çekim oluşturuyor.

BioShock — Rapture

BioShock Oyunundan İnciler

Evren hakkında yazdıklarımın sonuna geldim ama yazı çok uzadığı için oyunun teknik özelliklerine pek giremeyeceğim. Bunun yerine bazı noktalara dikkat çekeceğim.

1- Farklı Plasmid Kullanımı

Oyundaki Adam ile elde ettiğimiz plasmid çeşitleri çok fazla ve bu plasmidlerin özellikleri birbirinde çok farklı. Ayrıca silah çeşitleri de yeteri kadar mevcut. Bu sayede oyundaki ilerleme ve düşmanları öldürme seçeneklerimiz çok fazla. Her ne kadar oyundaki evreni keşfetme arzusu çok fazla olsa da sadece makine tüfekle sıka sıka ilerlenen bir oyun olsaydı bir noktada insanı sıkardı. BioShock da ise bir elimizde silah diğer elimizde plasmid olduğu için farklı farklı kombinasyonlarla savaşabiliyoruz.

2- Çevreyi Lehinize Kullanın

Plasmid kullanımını çevreyle birleştirerek üzerine de bir tutam zeka ile çok güzel avantajlar elde edebiliyoruz. Yerde bulunan su birinkitisine elektrik plasmidini atarak üzerinde bulunan herkese hasar verebilirsiniz. Bir başka örnek çevredeki tüplere ateş plasmidi atarak etrafındaki herkese hasar verebiliriz. Hatta telekinezi plasmidi ile size roket atan robotların roketlerini onlara geri atabilirsiniz.

3- Her Odaya Girin

Evrenini sevdiğimi söylemiş miydim? xd. Bundan çok bahsettim ama her odaya girip loot toplayın bu size oyunda güç katacaktır artı olarak bulduğunuz günlükler ve ses kayıtları da oyunun içine daha çok girmenizi sağlayacaktır.

Sander Cohen

4- Sander Cohen

Oyunda en beğendiğim bölüm Sander Cohen adındaki psikopat sanatçıyı öldürdüğümüz bölüm oldu. Yukarıdaki dört çerçeve için birer ceset fotoğrafı istediği görevi olsun kayıtlardan elde ettiğimiz kişilik özellikleri olsun çok beğendiğim bir karakter oldu. Bu arada Lol evrenindeki Jhin karakteri de sanki biraz Sander Cohen’den esinlenilmiş gibi xd.

5- Oyun Sonu

Hayır oyun sonunu söylemek gibi bir kabalık yapmayacağım ama oyunun tek bir sonu olmadığını ve oyundaki kararlarımızın oyun sonunu etkilediğini unutmadan oynayın.

Kansız Kvothe — Selim Can Ermiş @2021

--

--